Popüler Sonuçlar
İngilizce Sıklık Zarfları (Adverbs of Frequency in English)
Bize bir şeyin ne sıklıkta yapıldığını belirten zarflar, sıklık zarfları ( adverbs of frequency ) olarak tanımlanır. Sıklık zarfları her zaman bir eylemin kesin ya da belirsiz ifadelerde ne sıklıkla meydana geldiğini açıklar. Belirli sıklığı tanımlayan bir zarf, haftalık, günlük veya yıllık gibi ifadelerdir. Belirsiz sıklığı tanımlayan bir zarf ise kesin bir zaman dilimi belirtmez; Örneğin; bazen, sıklıkla, nadiren. Genellikle özne ve yüklem arasında yer alır.
Sık Kullanılan Bazı Sıklık Zarfları:
Always: daima, sürekli
Constantly: daima, sürekli
Often: sık sık, çoğu zaman
Frequently: sık sık
Generally: genellikle
Normally: normalde
Usually: genellikle
Regularly: düzenli olarak
Sometimes: bazen
Occasionally: ara sıra
Infrequently: nadiren
Rarely: nadiren
Seldom: nadiren
Hardly ever: neredeyse hiç
Almost never: neredeyse hiç
Never: asla, hiçbir zaman
Ever: hiç
Hourly: her saat, saatte bir
Daily: her gün
Nightly: her gece
Weekly: her hafta
Monthly: her ay
Yearly: her yıl
Annually: her yıl
Through, bir nesnenin veya yerin bir tarafından diğer tarafa hareketi belirtmek için kullanılabilir.
Her ne kadar her iki kelime de “göç etmek” anlamına gelse de aralarında kullanım farkı bulunmaktadır:
Bir şeyin içeriğini, konusunu; bir ruh halini veya duyguları belirtmek için:
Cümlede geçen fiilimsi, ana fiilden önce gerçekleşiyorsa “zaman farkı var” diyebiliriz.
Although bağlacı, ana cümle ile çelişen bir yan cümleyi ortaya koymak için kullanılan bir bağlaçtır.
Relative Clause konusunda 'whose' birine/bir şeye sahip olmayı gösteren bir ifadedir diyebiliriz.
Cümlenin veya bir ifadenin geri kalanını anlamak için gerekli olan bir koşulu veya varsayımı...
"Do so" daha önce bahsedilen bir eylem veya ifadeye atıfta bulunmak için kullanılan bir ifadedir...
Bir şeyin başka bir şeyden çok daha iyi, daha kötü, daha büyük, daha küçük veya daha önemli vb. olduğunu vurgulamak için kullanılır.
"Thus" iki fikir arasındaki ilişkiyi göstermek için kullanılan, ikinci fikrin birincinin bir sonucu olduğunu belirten bir transition (geçiş) bağlacıdır.
"raise" ve "rise" kelimelerinin ikisi de yukarı doğru hareketle ilgili fiillerdir, ancak İngilizcede farklı şekilde kullanılırlar.
Bir eylemi gerçekleştireni belirtmek istediğimizde kullanırız: by + kişi
Used to + V1 > Geçmişte artık doğru veya geçerli olmayan alışılmış bir eylemi veya durumu gösteren bir ifadedir.
Bir şeyin kaynağını veya başlangıcını anlatan fiildir. Bir başlangıç noktası veya köken fikrini taşır.
so … that ve such … that iki parçadan oluşan (correlative) bağlaçlardır.
Bir bütünü oluşturan bileşenleri veya parçaları tanımlamak için kullanılan kelime veya kelime öbekleridir.
Benzer gibi görünseler de 'eminent' ve 'imminent' sıfatları çok farklı anlamlara sahiptir.
In terms of bağlacı, bir şeyin değerlendirildiği veya tanımlandığı belirli bir yönü veya bakış açısını göstermek için kullanılır.
'every' tekil isimlerle (singular nouns) kullanılır ve bir şeyin miktarını veya sıklığını belirtir.
Quantifiers konusunun vazgeçilmez ifadeleri: every, each ve all.
"so that" bir eylemin veya olayın amacını belirtmek için kullanılan bir bağlaçtır.
“under” ÖSYM sınavlarında karşımıza çıkan, bilmemiz gereken önemli preposition’lardan biridir.
Dersler, uygulamalar ve platform hakkındaki sorularınızın cevaplarını anında alın!
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit. Quaerat, quos.
